İşitme Engelli Çocuklarda İşitsel Sözel Yaklaşım

İŞİTSEL SÖZEL YAKLAŞIM (AUDITORY VERBAL THERAPY- AVT) II. Dünya Savaşı sonrasında transistörlü radyoların gelştirilmesinin ardından ileri derecede işitme kayıplı kişilerin işitmelerini iyileştirmek amacıyla işitme cihazları kullanılmaya başlanmıştır. İşitm engelli bir
İŞİTSEL SÖZEL YAKLAŞIM (AUDITORY VERBAL THERAPY- AVT)
II. Dünya Savaşı sonrasında transistörlü radyoların gelştirilmesinin ardından ileri derecede işitme kayıplı kişilerin işitmelerini iyileştirmek amacıyla işitme cihazları kullanılmaya başlanmıştır. İşitm engelli bireylerin duyabilen bireyler haline gelmesiyle onlara dil edindirmek amacıyla geliştirilen İşitsel Sözel Terapi, ilk kez 1950 yılında Doreen Pollack tarafından uygulanmaya başlamıştır. 1990’larda ilk koklear implant uygulamalarının ardında da implant uygulanan çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak bir terapi yöntemi olarak görülmüştür. (Caleffe-Schenck, 2005)
İşitsel Sözel Terapinin temel amacı işitme engelli bireyin toplumsal hayata sözel iletişim kurarak katılmasını sağlamaktır. Bunu yaparken de işitmeyi temel almaktadır. İşitsel Sözel Terapide, işitmenin öğrenilmesi konuşma dilini geliştirmek için bir ön koşuldur. İşitsel Sözel terapistlerin yürüttükleri seanslara çocuk ve aile birlikte alınır ve aileye çocuğa işitmeyi nasıl öğretecekleri ve işitmenin bir hayat biçimi haline nasıl getirecekleri öğretilir. İşitsel Sözel Terapide çocuk bir bakıma ses yağmuruna tutulur ve böylece işitme hayatının bir parçası haline gelir (Caleffe-Schenck, 2005).
İşitsel Sözel Terapide sağlam bir işitme alt yapısı oluşturulduktan sonra çocuk doğal olarak konuşma dilini öğrenir ve düzenli olarak sese maruz kalmış olmasından dolayı doğal bir konuşma sesi ile günlük hayatta normal bir şekilde konuşmaya başlar (SYC & Simser, 2005) . Sözel iletişime zemin hazırladığı için mümkün olan en erken dönemde çocuğun iletişim başlatması, sıra alma becerisi kazanması önemlidir.
İşitme temelli bir terapi yöntemi olan İşitsel Sözel Terapide İşitme Basamakları (auditory stages) ve bu basamakların tanımları şöyledir:
1. İşitsel Farkındalık ve Algılama (Auditory Awareness and Perception): Sesin varolup olmadığının ayırdına varma.
2. İşitsel Dikkat ve Ketleme (Auditory Attention and Inhibition): İşitsel uyarana, özellikle konuşmaya uzun süreli dikkatini yoğunlaştırma.
3. Uzaktan Dinleme (Distance Hearing): Uzak mesafedeki sesleri duyma.
4. Lokalizasyon (Localization): Sesin kaynağını bulma.
5. Ayırım (Discrimination): Akustik olarak benzer ya da farklı sesleri ayırdedebilme ve tanımlama.
6. İşitsel Geri Bildirim ve İzleme (Auditory Feedback and Monitoring): İşitsel uyaranı dinleme, tekrar etme ve gerekirse işitsel modeli taklit ederek konuşmayı düzeltme.
7. İşitsel Hafıza (Auditory Memory): İşitsel uyaranları hafızaya alma ve geri çağırma.
8. İşitsel Hafıza Süresi ve Sıralama (Auditory Memory Span and Sequencing): Farklı uzunluktaki işitsel uyaranları hatırlama ve aynı sırada tekrar etme.
9. İşitsel İşlemleme (Auditory Processing): İşitsel uyaranlar hakkında yargıda bulunma.
10. İşitsel Anlama (Auditory Understanding): Her türlü ortamda işitsel uyaranları anlamlandırma (Caleffe-Schenck, 2005).
Verilen işitsel uyaranların oyuncak, kitap gibi görsel bir uyaranlarla desteklendiği İşitsel Sözel Terapide, terapi seansları planlanırken çocuğun 5 alandaki gelişimi değerlendirilir ve her bir seansta çocuğun bu 5 alandaki gelişimi için hedefler konulur. Bu alanlar, işitme becerileri, konuşma becerileri, dil becerileri, bilişsel beceriler ve iletişim becerileridir. Seanslar bu alanlardaki gelişmeler hedef alarak planlanır ve çocuğun yaşına uygun oyun temelli terapiler düzenlenir (Estabrooks, 2006).
Terapiye alınan anne/bakıcıya da çocukla evde belirlenen hedeflere ulaşabilmek için ne tür çalışmalar yapması gerektiği aktarılır. Böylece çocuk doğal ortamında işitme ve konuşma becerilerini geliştirebilme imkanı bulur.
Temelinde erken teşhis ve uygun cihaz kullanımının olan İşitsel Sözel Terapide dinleme alanlarının yapılandırılması çok önemlidir. Terapi sırasında ve mümkün olduğunca evde, çalışma ortamlarının dış seslerden yalıtılmış olması, sesin yankılanmasını engellemek için gerekli önlemlerin alınmış olması ve mümkün olan her ortamda FM sistemlerinin kullanılması da büyük önem taşımaktadır (SYC & Simser, 2005).
KAYNAKÇA
Caleffe-Schenck, N. (2005). Auditory-Verbal Therapy:Developing Spoken Language. CNI Review , 12-15.
Estabrooks, W. (2006). Auditory-Verbal Theray and Practice. Washington: Alexander Graham Bell Association for the Deaf and Hard of Hearing, Inc.
SYC, L., & Simser, J. (2005, May). Auditory-Verbal Therapy for Children with Hearing Impairment. Annals Academy of Medicine , s. 309-312.