AİLE İÇİ İLETİŞİMİN KUVVETLENDİRİLMESİ VE İLETİŞİM TEKNİKLERİ

PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN Aile içi iletişim hayatın her aşaması ve gelecek için oldukça önemlidir. Her anne baba hayatı boyunca çocuklarına en iyi imkânları sağlamak, onları en iyi koşullarda büyütmek ister. Aslında bunun…

DÜZENLİ VE SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR

PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN Alınan besinlerin içerik ve oranları: Beslenirken fizyolojik besin piramidine mümkün olduğunca uymak gerekmektedir. Kalp ve beyin gibi yaşamsal organların ve kasların ana enerji kaynağı glikoz olduğu…

STRES VE STRES YÖNETİMİ

PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN Stres Nedir? Stresi kişinin biyolojik ve psikolojik dengesinin bozulmasına karşı gösterdiği tepki olarak tanımlayabiliriz. Bu tepki direnç, güçlük ve baskıyla birlikte objelere, kişilere ve ruhsal yapıya…

DUYGUSAL ZEKA

PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN Duygusal zeka terimi ilk kez 1990’larda Salovey ve Mayer tarafından “Kişinin kendisinin ve başkalarının duygu ve hislerini gözlemleyebilme, aralarındaki farkı ayırt edebilme ve kişinin düşünce ve hareketlerine…

ENGELLİ BİREYLERLE EVDE YAPILABİLECEK ETKİNLİKLER

ENGELLİ BİREYLERLE EVDE YAPILABİLECEK ETKİNLİKLER PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN   BOYAMA ETKİNLİĞİ Boyanan yerden haberdar olmasının sağlanması (ÖRN: Ortadan ikiye katlanmış kağıdın yarısını boyaması) Tasarlanan…

DOWN SENDOMU İLE İLGİLİ TANIM TARİHÇE  ve ÖZELLİKLERİ

2020/MART

DOWN SENDOMU İLE İLGİLİ TANIM TARİHÇE  ve ÖZELLİKLERİ

                                                                                                    

ÖZET

Bu derleme ülkemizde Down sendromu teşhisi konmuş bireyler için farkındalık oluşturma ve bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.Derleme hazırlanırken google akademik arama motorundan “Down Sendromu Nedir ve Tanımı” “Down Sendromu ile ilgili Makaleler”  “Down Sendromu Derneği” “Her Yönüyle Down Sendromu” anahtar sözcükleri kullanılarak ulaşılan çalışmalardan yararlanılmıştır.

GİRİŞ VE AMAÇ

       Yirminci yüzyılın başlarında, Down Sendromlu çocuğu bulunan ebeveynlere çok karanlık bir tablo çizilmekteydi. Onlara çoğunlukla çocuklarının çok uzun yaşamayacağı, asla yürümeyeceği, konuşmayacağı hatta kendi anne babalarını bile tanımayacakları anlatılmaktaydı.(1).

       Yetmişli ve seksenli yıllara gelindiğinde, Down Sendromu ile doğan çocuklara normal çocuklara verilen sağlık hizmetleri uygulanmaya başlamıştır. Sağlık hizmetlerindeki ilerlemelerden dolayı bu çocukların yaşam beklentisi ileri derecede artmıştır. Neonatal tıpla ilgili sağlanan gelişmeler preterm ve düşük doğum ağırlıklı Down Sendromlu bebeklerin de yaşam şansını arttırmıştır (2). Doğumsal kalp hastalıklarının prenatal tanınması ve erken evrede cerrahi girişimlerle düzeltilmesi Down Sendromlu çocukların yaşam sürelerini uzatmıştır, yaşam kalitelerini arttırmıştır (1, 2).

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

 2020/MART

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

 

ÖZET

    Otizm Spektrum Bozuklukları ya da eski adıyla Yaygın Gelişimsel Bozukluklar şeklinde isimlendirilen sosyal etkileşimde belirgin farklı tutumlar, takıntılı ve tekrarlanan davranışlar, motor becerileri iyi kullanamama gibi birçok semptom ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Hastalıkla ilgili bilgilerimize en önemli katkılar, LeoKanner ve HansAsperger gibi araştırmacıların bireysel çalışmaları olmuştur. Otizm tanısı konan bireyler ve aileleri oldukça zor ve karmaşık bir süreç yaşayabilmektedirler.Bu nedenle Otizm Spektrum Bozukluğu ile ilgili araştırmalar ve uygulamalar yol göstermesi açısından önem taşımaktadır. Bu derleme Otizm Spektrum Bozukluğunu araştıran tezler, makaleler değerlendirilerek özetlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Otizm spektrum bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluklar

 

ZİHİNSEL YETERSİZLİĞE SAHİP ÇOCUKLARDA CİNSELLİK VE CİNSEL İSTİSMAR  

2020/Mart

                                 

      ZİHİNSEL YETERSİZLİĞE SAHİP ÇOCUKLARDA CİNSELLİK VE CİNSEL İSTİSMAR

     Çocuk istismarı; çocuğun yakın ve okul çevresi, anne-baba ya da diğer aile fertleri, bakıcı veya herhangi bir yetişkin tarafından çocuğa yöneltilen, uzmanlar ve toplum tarafından uygunsuz ve zarar verici davranış olarak nitelendirilebilecek tüm davranışları içerir. Genel olarak çocuklar farklı şekillerde istismara uğrarlar. Bunlar fiziksel istismar, duygusal-sosyal istismar ve cinsel istismardır. İstismarlar genelde tüm çocuklara yöneliktir. Ancak çocuk herhangi bir yetersizliğe özellikle de zihin yetersizliğine sahipse daha sıklıkla istismara uğramaktadır. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Bunlar toplumun, zihinsel yetersizliği olan çocukları tanımaması ve davranışlarını toplumsal açıdan aykırı bulması, yetersizliğe sahip çocukların dezavantajlı durumlarından yararlanma isteği ve yetersizliğe sahip bireylerin kendini ifade etmedeki güçlüğünden kaynaklanabilir. Zihinsel yetersizliğe sahip bireylerin iletişim problemlerinin olması sağlıklı bir şekilde sosyal iletişim kuramamaları istismarcıların kurban olarak özellikle bu çocukları seçmelerine neden olmaktadır. Bu nedenle zihinsel yetersizliği olan çocuklara sahip ailelerin, çocuklarını bu konuda koruyabilmeleri için çocuğa yönelik cinsel istismar konusunda uyanık olmaları, istismara işaret eden belirtileri bilmeleri, böyle bir olayın çocukta bırakacağı yıkıcı etkilerin farkında olmaları gerekmektedir.

EĞİTİMDE DRAMA VE ENGELLİ ÇOCUKLAR

alt

Öğrenmenin temel şartlarından birisi etkinliktir ve birey etkin olduğu sürece daha iyi öğrenir. Dramatik oyun bireyin etkin olduğu ve üzerinde prova yapılmayan bir gösteridir. Yurdumuzda yaratıcı drama normal eğitim programları ile bütünleşmeye başlamıştır. Ancak özel eğitim gerektiren çocuklarda pek kullanılmamaktadır.

FENİLKETONÜRİ

alt
Fenilketonüri zihinsel özür yaratan bir kalıtsal metabolik hastalıktır. İlk kez 1934 yılında AsbjörnFölling (1888-1937) isimli Norveçli bir hekim tarafından zihinsel engelli olan sarışın, mavi gözlü iki kardeşte tanımlanmıştır. Hastalık ismini idrarda normalde bulunmayan, bu hastalıkta idrarla atılan bir maddeden almaktadır.

ZİHİN ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

alt

Engelli olsun normal olsun her birey cinsiyeti ile doğar. Cinsiyet kelime anlamı olarak “dişi” veya “erkek” olma şeklinde açıklanmaktadır. Cinsel kimlik ise kişinin cinsiyetinden haberdar olması ve cinsiyetine uygun davranışlar göstermesidir. Bu noktada kişinin kendi cinsiyetinden memnun olması, böyle yaşamaktan mutluluk duyması çok önemlidir.

Çalışan Anne Baba Olmak ve Suçluluk !

alt

Araştırmalar ne söylüyor? Çalışan anne, baba olmak çocuk için bir sorun mu?

Bugün herhangi bir çalışan anne ile konuşun, size söyleyeceği kaçınılmaz tek sözcük vardır, o da suçluluk. Anneler çocuklarını evde bırakmak konusunda suçluluk duyarlar ve bunun kısa ve uzun vadeli etkileri konusunda endişe duyarlar, çünkü bu durumun gelecekte çocuklarının gelişimini etkileyebileceği kaygısı taşırlar.