Hafif Derecede Zihinsel Yetersizlik

HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ

Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Nedir?
Zihinsel öğrenme yetersizliği; bireyin zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde anlamlı sınırlılıklar ve yetersizlikler görülmesi durumudur.

Zihinsel öğrenme yetersizliğinde;
Ortalamanın önemli derecede altında entelektüel işlevsellik; bireysel olarak uygulanan IQ testinde yaklaşık 70 ya da altında bir IQ’nun (Bebekler için, ortalamanın önemli derecede altında entelektüel işlevselliğin olduğuna ilişkin bir klinik yargı) saptanmış olması gerekir.

Bireyin; iletişim, kendine bakım, ev yaşamı, toplumsal/kişilerarası beceriler, toplumun sağladığı olanakları kullanma, kendi kendini yönetip yönlendirme, okulla ilgili işlevsel beceriler, iş, boş zamanlar, sağlık ve güvenlik alanlarından en az, ikisinde o sıradaki uyum işlevinde (yani bağlı olduğu kültürel grupta yaşı için beklenen ölçütleri karşılamada kişinin gösterdiği etkinlik) eşzamanlı yetersizlikler ya da bozukluklar göstermesi gerekir. Ayrıca bu belirtilerin 18 yaşından önce gözlenmesi gerekmektedir.

Zihinsel öğrenme yetersizliği; zihinsel gelişimdeki yetersizlik nedeniyle bireyin eğitim performansı ve sosyal uyum becerilerini olumsuz yönde etkilemektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocukların zihinsel işlevleri ve sosyal davranışları yaşıtlarına göre geri ve yetersizdir. Bu çocuklar yaşıtlarına göre geç ve güç öğrenir sınıf ya da toplum içi kurallara uymakta genellikle zorlanır gerekli sosyal davranışları geliştirmekte yetersizlik gösterirler. Zihinsel öğrenme yetersizlikleri zihinsel işlevselliği ve sosyal uyum becerilerindeki yetersizliğin ağırlığına göre hafif, orta, ağır ve çok ağır düzeyde zihinsel öğrenme yetersizlikleri olarak sınıflandırılabilir. Hafif ve orta düzeyde öğrenme yetersizliği gösteren çocukların birçoğu zihinsel, sosyal ve fiziksel gelişimleri bakımından yaşıtlarından önemli bir farklılık göstermemeleri nedeniyle genellikle okula başlamayana kadar fark edilemezler. Ağır ve çok ağır düzeyde öğrenme yetersizliği gösteren çocuklar zihinsel, sosyal ve fiziksel gelişimleri açısından yaşıtlarından belirgin farklılıklar göstermeleri nedeniyle daha önceden fark edilebilmektedirler.

Zihinsel öğrenme yetersizliği gösteren bireylerin erken tanı ve eğitim ortamlarında gerekli eğitsel tedbirlerin alınması, gerekli sosyal desteğin sağlanması ile birlikte mevcut potansiyellerini kullanabilmeleri için desteklenmeleri zihinsel, sosyal ve fiziksel gelişimleri bakımından hayati öneme sahiptir. Erken tanı ve gerekli eğitsel tedbirlerin alınmasıyla bu çocukların zihinsel performansları, sosyal uyum becerileri ve fiziksel gelişimlerinde ilerleme kaydedilerek yaşamlarının kolaylaştırılabileceği görülmektedir. Zihinsel yetersizlik gösteren çocuklar için temel amaç, bağımsız yaşama becerilerini kapasiteleri ölçüsünde geliştirmek olmalıdır.

Zihinsel Öğrenme Yetersizliğinin Nedenleri Nelerdir?
Zihinsel öğrenme yetersizliği, çeşitli kalıtımsal nedenler, organik faktörler, sosyo ekonomik, kültürel ve çevresel nedenlerden kaynaklanabilir.

Kalıtımsal nedenler
Aile bireylerinde ana-baba da bulunan kalıtsal rahatsızlıklar ve hastalıkların genler yoluyla çocuğa geçmesi sonucu bireyde öğrenme yetersizliği meydana gelebilmektedir. Akraba evliliklerinden doğan çocuklara da kalıtımsal nedenlerden dolayı zihinsel yetersizlik görülme riski daha yüksektir. Zihinsel öğrenme yetersizliğine neden olan kalıtımsal faktörler olarak gen yapılarındaki bozukluklardan kaynaklanan fenilketanuri, galatosemi, tay-sachs, kretenizm, mikrosefali sıralanabilir. Zihinsel yetersizliğe sebep olan kromozom bozukluklarından down sendromu ve fragile-X sendromu da kalıtımsal nedenlerdendir.

Organik Nedenler
Kalıtsal nitelik taşımaktan çok doğum öncesi, doğum sırasında ve doğum sonrasın da zihinsel yerersizliğe neden olan faktörler organik nedenler arasında sıralanabilir.

Doğum öncesi nedenler
Hamilelik döneminde annenin geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, kullandığı ilaçlar, kazalar ve zehirlenmeler, röntgen çektirme, yetersiz beslenme, doğuştan metabolik bozukluklar vb. faktörler doğum öncesi nedenler olarak sıralanabilir.
Doğum sırasındaki nedenler
Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması, doğum sırasında bebeğe bulaşan enfeksiyonlar, zor doğum nedeniyle kullanılan bazı araçların (vakum, forseps vb.) bebeğe zarar vermesi, erken ya da geç doğum vb. faktörler doğum sırasındaki nedenler olarak sıralanabilir.

Doğumdan sonrası nedenler
Çocuğun geçirdiği ateşli hastalıklar (kızamık, menenjit vb.), beyin hasarına yol açan kazalar, zehirlenmeler, çocuğun beyin gelişimini etkileyecek yapısal bozukluklar ve hormonal düzensizlikler vb. faktörler doğum sonrası nedenler olarak sıralanabilir.

Sosyo Ekonomik, Kültürel ve Çevresel Nedenler
Sosyal ve ekonomik yetersizliklerden kaynaklanan yetersiz beslenme, uyarıcı eksikliği, ev ortamının çocuğun oynaması ve çevreyi keşfetmesi için uygun olmaması vb. faktörlerde bireyde zihinsel yetersizliğe neden olabilecek faktörler arasında sıralanabilir. Zihinsel öğrenme yetersizliğine yol açan nedenleri en aza indirgemek için yeterli olgunluğa erişmeden evlenmemek, akraba evliliklerinin önüne geçmek, doğru zamanda çocuk sahibi olmak, hamilelik sırasında mutlaka doktor kontrolünde olmak, bebeğin aşılarını düzenli yaptırmak fayda sağlayıcı olacaktır.

Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Nedir?
Hafif düzeyde öğrenme yetersizliği; bireyin zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerindeki hafif düzeydeki yetersizliği nedeniyle eğitim dönemi içinde, sınırlı seviyede destek eğitim hizmetleri ve özel düzenlemelere ihtiyacı olması durumudur.
Hafif düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği, zihinsel yetersizlik türleri arasında diğerlerine oranla en yaygın orana sahiptir. Zihinsel yetersizlik gösteren çocukların %90’ına yakınını yetersizlikleri hafif derecede olan çocuklar oluşturmaktadır. Bu çocuklar akranlarıyla karşılaştırıldıklarında, benzerlikleri farklılıklarından çok daha fazladır. Bu grupta yer alan bireylerin zekâ bölümleri 50–69 arasındadır. Gerilik derecesine göre 8–12 yaş düzeyinde zekâya sahip olabilirler. İlköğretim altıncı sınıf düzeyinde akademik çalışmalar yapabilirler.
Toplumda bağımsız olarak hayatlarını sürdürecek uyumlu davranışlarda bulunabilirler. Yetişkinlik düzeyinde kısmen veya tamamen kendini geçindirebilecek, monoton ve yarı beceri gerektiren bazı işlerde çalışabilirler.

Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Bireylerin Özellikleri
Zihinsel Gelişim Özellikleri
Ø Zekâ ile başarı arasında kuvvetli bir bağ bulunması nedeniyle bu çocuklar yaşıtlarına oranla daha başarısızdırlar.

Ø Başarısızlık daha çok okuma-yazmada, okuduğunu anlamada, temel aritmetik becerileri kazanma ve akademik kavramlarda ortaya çıkmaktadır.

Ø Algıları, kavramları ve tepkileri basittir. İlgi süreleri, motivasyonları kısa süreli ve dikkatleri dağınıktır. Bu nedenle devamlı izleme ve teşvik edilmeye ihtiyaçları vardır.

Ø Gördükleri, duydukları şeyleri çabuk unuturlar, bellekleri zayıftır. Bu nedenle sık sık konuları tekrar etmek gerekir.

Ø Somut kavramları, olayları daha iyi kavrarlar.

Ø Soyut kavramları anlamada güçlük çektikleri için zaman kavramını ve aritmetik kavramlarını algılama çok geç ve güç gelişir.

Ø Çeşitli durumları kavramada, genelleme yapmada, kazandıkları bilgileri ilişkilere göre gruplamada, öğrendiklerini transfer etmede zorluk çekerler.

Ø Duygu ve düşüncelerini açık ve net ifade etmede güçlük yaşarlar.

Ø Görsel ve işitsel algılarında yaşıtlarına oranla gerilik gösterirler.

Ø Uzak gelecekle pek ilgilenmezler. Uzak geleceğe yönelik, planlama ve hazırlıkta bulunmazlar.

Ø Benzerlik ve farklılığı ayırt etme de zorlanırlar. Tasarım ve çağrışım yetilerinde yetersizlik gözlenir. Olayları anlatma ve tartışma yetenekleri yaş düzeylerinin altındadır.

Ø Bir kısmı bakmadan yazabilecek hale gelebilir. Okumayı tam olarak öğrenebilenlerin sayısı ise daha azdır.

Ø Eşyaları genellikle tanırlar, eşyaları sınıflandırmada ve yararlarına ait kısa açıklamalar yapabilmede başarı gösterirler.

Ø Resim açıklamalarında genellikle eşyaları isimlendirir ve hareketleri anlatabilirler. Çizdikleri resimlerde detaya önem vermezler.

Psikomotor Gelişim Özellikleri
Ø Bu çocuklarda; organlarda deformasyon, diş çürükleri, kafa ve beden de oran farklılıkları, görme ve işitme kusurları vb. sağlık sorunlarına rastlanabilmektedir.

Ø Kol ve bacak kasları gelişmiştir, bazı çocuklar vücut hareketlerini (yürüme, koşma, merdiven çıkma v.b) normal yaşıtları ile aynı zamanda, bazıları ise yaşıtlarından biraz daha gecikmeli olarak yerine getirebilmektedirler.

Ø Yürüyüş, sıçrama, atlama hareketlerini yapmada kolaylık görülür. Belirli uzaklığa topu fırlatma ve yakalama gibi el ve kol kaslarının kontrolüne yarayan düzenli denemeleri çoğu kez başarabilirler.

Ø Devamlı ve daha fazla dikkat harcayarak kalem fırça ve tebeşir kullanma becerisi kazanırlar. El becerilerine karşı ilgi artar. Makasla kâğıt kesmekten, çekiç ve testere gibi aletlerle iş yapmaktan hoşlanırlar, ama yaptıkları işler genellikle kabaca işlerdir.

Ø Fiziksel gelişimleri (boy-kilo) ise yaşıtlarının gelişimi ile tutarlılık gösterir.

Ø Kolay yorulur ve sabırsızdırlar.

Dil ve Konuşma Gelişim Özellikleri
Ø Konuşma gelişimleri yavaş olup, genellikle geç konuşmaya başlarlar. Dil ve konuşma becerilerinde gecikme ve ilk basamaklarda takılma gibi durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.

Ø Bu çocuklarda çeşitli dil ve konuşma bozukluklarına rastlanabilmektedir.
Ø Bu çocukların kelime dağarcıkları yaşıtlarına göre geridir.

Ø Alıcı ve ifade edici dil gelişimi zayıflıklarına rastlanmaktadır. Çoğunlukla ilköğretime konuşma ve dil becerilerini zayıf da olsa kazanmış olarak başlamaktadırlar.

Sosyal ve Kişilik Gelişimi Özellikleri

Ø Duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edemezler, güvendikleri bir kişinin teşvik ve onayını beklerler.

Ø Genellikle kendilerinden yaşça küçük çocuklarla iletişim kurarlar.

Ø Yakın çevresindekilerle kolay dostluk kuramazlar. Kurdukları dostlukları uzun süre devam ettiremezler.

Ø Sosyal ilişkilerinde grupta daima başkalarına bağımlı olma eğilimindedirler. Grup etkinliklerinde bir lidere tabii olmayı isterler, sorumluluk almaktan çekinirler.

Ø Oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler. Kuralları güç oyunlara ve sosyal faaliyetlere katılmazlar.

Ø Sosyal durumlara uymada zorluk çekerler ve uyum sağlayacak uygun çözüm yolları bulamazlar.
Ø Sosyal faaliyetlere karşı ilgileri azdır. Çok az sayıda sosyal faaliyetlere katılırlar.

Ø Sosyal kuralları kavramakta zorluk çekerle.Sosyal ilişkilerinde kendilerini grupta kabul ettirecek becerileri azdır.

Ø Yeni durumlara uyum sağlamakta zorluk yaşarlar, daha çok monoton işler yapmaktan hoşlanırlar.

Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan
Çocukların Eğitimleri

Genel tahminlere göre öğrenim çağındaki nüfusun %1-3 arası zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklardan özürlülerden oluşmaktadır. Zihinsel öğrenme yetersizlikleri içerisinde en yaygın olanın ise hafif düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olduğu belirtilmektedir. Bu durum eğitim-öğretim sistemi içerisinde zihinsel öğrenme yetersizliği taşıyan çocuklara yönelik bazı uygulamaların ve tedbirlerin alınmasının önem ve gerekliliğini göstermektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan engelli bireylere sunulan eğitim hizmetlerinin temel amacı, bu bireylere toplum içerisinde başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli bağımsız yaşam becerilerini kazandırmaktır. Ülkemizde 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile zihinsel öğrenme yetersizliği tanısı konulmuş özel eğitim gerektiren çocuklar okul öncesi eğitimi de dâhil olmak üzere zorunlu eğitime tabidirler.

Türkiye’de öğrenme yetersizliği olan bireylere yönelik özel eğitim hizmetleri MEB tarafından okul öncesi eğitim okullarında, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında, eğitim uygulama okullarında, iş eğitim merkezlerinde, mesleki eğitim merkezlerinde özel okul veya kurumlarda ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yürütülmektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılamaları Rehberlik ve Araştırma
Merkezlerinde oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından yapılır. Bireyin zihinsel tanılaması yapılırken tıbbi değerlendirme raporu ile zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim öyküsü, tüm gelişim alanlarındaki özellikleri, akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyaçları, eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınarak yapılır. Bireyin eğitsel tanılaması bireye uygulanan nesnel standart testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarından elde edilen sonuçlara göre yapılır. Bireyin eğitsel tanılama sürecinden elde edilen sonuca göre eğitsel amaçla bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenerek uygun eğitim ortamına, eğitim programına ve özel eğitim hizmetine karar verilerek yönlendirilmesi yapılır. Hafif düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar yapılan eğitsel değerlendirme ve tanılama sonrasın da genellikle örgün eğitim-öğretim veren ilköğretim ve ortaöğretim okullarında kaynaştırma eğitimine yönlendirilmektedirler.
Kaynaştırma eğitimi; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizlikleri olmayan akranları ile birlikte resmi ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarının normal sınıflarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamasıdır.
Kaynaştırma eğitimi yoluyla öğrenme yetersizliği yaşayan bireylerin eğitim-öğretim faaliyetlerini yetersizliği olmayan akranlarıyla aynı eğitim ortamlarında sürdürmeleri sağlanır. Kaynaştırma eğitimi uygulamaları ile çocuğun normal hale getirmek değil, onun ilgi ve yeteneklerini en iyi şekilde kullanmasını sağlayarak toplum içinde yaşayabilmesini kolaylaştırmak amaçlanır.
Kaynaştırma eğitimine tabi öğrencilerin eğitimlerini sürdürdükleri okul ve kurumlarda öğrencilerin eğitim performansları ve ihtiyaçlarını belirleyerek bu öğrencilerin eğitim faaliyetlerini düzenlemek amacıyla bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme birimi oluşturulur. Bireyselleştirilmiş eğitim programı geliştirme birimi kaynaştırma eğitimine alınan öğrencilerin eğitim performansları ve ihtiyaçları doğrultusunda her öğrenci için kısa, orta ve uzun vadeli eğitim hedeflerini içeren bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlayarak bu öğrencilerin eğitim faaliyetlerini düzenler. Kaynaştırma eğitimine devam eden öğrencilerin eğitimleri her öğrenci için hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim programına göre sürdürülerek öğrencilerin ölçme ve değerlendirme işlemi bu programda belirtilen hedeflere göre yapılır. Eğer kaynaştırmaya tabi zihinsel öğrenme tanısı konmuş bireyin dil ve konuşma bozukluğu varsa bu çocuklara uzmanlar tarafından bire bir özel eğitim verilmesinin sağlanması ve sınıf içinde bu çocukların takip edilmeleri faydalı olacaktır.

Kaynaştırma yolu ile eğitimlerine devam eden özel eğitim gerektiren öğrencilere yapılacak olan sınavlar öğrencilerin yetersizlik türüne, eğitim performansına ve gelişim özelliklerine göre çeşitlendirilir. Yapılacak olan sınavlar kısa cevaplı ve az sorulu olarak düzenlenir. Kaynaştırma yolu ile eğitimlerine devam eden özel eğitim gerektiren öğrencilere başarısızlıklarından dolayı sınıf tekrarı yaptırılmaz. Kaynaştırma yolu ile eğitimlerine devam eden özel eğitim gerektiren öğrenciler zorunlu öğrenim çağının bittiği öğretim yılı sonuna kadar ilköğretim okulunu bitiremeyen öğrenciler, ilköğrenimlerini tamamlamak üzere en çok iki öğretim yılı daha okula devam edebilirler. Bu iki yıllık uzatma sonunda da okulu bitiremeyen öğrencilere öğrenim durumunu gösterir Öğrenim Belgesi verilir.
Zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrenciler normal okulunda kaynaştırma eğitimine devam ederken, aynı zamda gerek görüldüğü takdirde özel özel eğitim okullarından da faydalanarak bireysel ya da gurup eğitimi alabilirler. Özellikle öğrenme yetersizliğinin yanı sıra bedensel yetersizlik, dil konuşma bozukluğu yada başka yetersizlikler gösteren öğrencilerin özel özel eğitim okurlarından faydalanmaları yarar sağlayıcı olabilir.

Hafif Düzeyde Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan
Çocuklar İçin Öneriler
Öğretmenlere Öneriler

Ø Eğitim ortamında çocuğa başarabileceği görevler verin, doğru yanıtlayabileceği sorular sorun. Gerektiğinde görevi yerine getirebilmesi için yardım ederek destekleyin. Çocuğu başarısız olduğu noktalarda yardımsız bırakmayın. Çocuk başarılı olan kadar destekleyerek başarılı yaşantılar ve başarı duygusunu yaşamasını sağlayın.
Ø Bu çocukların dikkat süreleri kısa süreli ve çok sayı da uyaran dikkatinin dağılmasına neden olduğu için bu çocuklar sınıfta ön sıralara oturtulmalı ve dikkatlerini toplamaları için sürekli göz teması kurmaya çalışmak dikkatlerini toplamalarına yardımcı olacaktır.
Ø Çocuğa sınıf içerisinde geri bildirim vererek çocuğun verdiği yanıtların yada yaptığı çalışmanın doğru olup olmadığını öğrenmesine yanlışlarını düzelterek doğru olanı öğrenmesine fırsat yaratın.
Ø Çocuğun verdiği doğru cevapları ve davranışları ödüllendirerek çocuğu destekleyin. Bu ödüllendirme çocuğa yiyecek verilmesi gibi somut ya da ona dokunma, saçlarını okşama gibi sosyal nitelikte olabilir.
Ø Sınıf içerisinde yapılacak akademik çalışmalarda çocuğun yeterlilik düzeyini göz önünde bulundurarak, çocuktan yeterlilik düzeyinin üzerinde başarı elde etmek için onu zorlamayın. Çocuktan yeterlilik düzeyinin üstünde başarı beklemek onu başarısızlığa götürebilir.
Ø Öğretilecek konuları ya da davranışları, özellikle zor ve karmaşık olanları, birbirlerini izleyen alt konu ya da davranış basamaklarına ayırın daha sonra bu basamaklardaki konu ve davranışları sırasıyla çocuğa öğretmeye çalışın. Böylece bir basamaktaki öğrenme diğerini kolaylaştıracaktır.
Ø Aynı kavramların çeşitli durum ve ilişkileri içerisindeki durumlarını çocuğa öğreterek çocuğun bilgileri bir dururumdan diğerine aktarabilmesine, bilgi transferi yetisinin geliştirilmesine yardımcı olun.
Ø Zihinsel engelli çocukların öğrendiklerini kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarmada çeşitli problemleri vardır. Bu nedenle öğrendikleri bir konuyu kısa bir süre sonra unutabilirler. Bu durumu önlemek için öğrenilen konu ya da davranışların tekrar edilmesini sağlayarak unutkanlığın önüne geçmeye çalışın.
Ø Bu çocuklar soyut kavramları öğrenmekte güçlük çekerler.
Öğrenmenin verimini arttırmak için gözlem deney, modelleştirme gibi öğretim yöntemlerinin kullanılması yararlı olacaktır.
Ø Yaparak ve yaşayarak öğrenmesini sağlayın. Temel becerilerin kazanılmasında ve okul kurallarının öğrenilmesinde drama ve oyun yöntemlerinin kullanılması faydalı olacaktır.
Ø Sınıf içerisinde çocuğu ödüllendirerek ders anlatım yöntem ve tekniklerini çeşitlendirerek çocuğu öğrenmeye güdülemeye çalışmak çocuğun öğrenmesine kolaylık katacaktır.
Ø Bu çocuklar bir defada fazla sayıda akademik kavramı öğrenmekte zorlanırlar. Bu nedenle akademik kavramlar çocuğa azar azar öğretilmeye çalışılmalı ve öncekiler öğrenilmeden diğerlerine geçilmemelidir.
Ø Zihinsel engelli çocuğun anlama ve kavraması normal çocuklardan zayıf olduğu için öğretirken somut materyallerden yararlanın.
Ø Kavrama sürati yaşıtlarına göre yetersiz olan bu öğrencilere yönerge verirken daha çok açıklayarak ve tekrar ederek verin.
Ø Duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan bu çocuklara duygu ve düşüncelerini rahat ifade edebilmeleri için uygun ortam hazırlanmalıdır. Sosyalleşmelerine imkân tanımak için sınıftaki etkinliklere ve okulda yapılan sosyal- kültürel faaliyetlere katılmalarını teşvik etmek gerekir. Ancak bu sınıf içi ve sınıf dışı faaliyetlerden çocuğun performansı dikkate alınarak başaramayacağı görev ve sorumluluklar verilmemelidir. Aksi takdirde çocuğun kendine olan güvenini kaybetmesine neden olur.
Ø Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan çocuğa güven vermek için onunla fiziksel iletişim kurunuz. Sırası geldiğinde başını okşayarak, sarılarak ona karşı duygularınızı hissettiriniz.
Fiziki cezalara karşı onu koruyunuz. Zihinsel yetersizliği olan bir çocukla fiziksel iletişim kurmanın özel bir önemi vardır.
Ø Öğretmen hafif düzeyde yetersizliği olan çocuğa o şekilde davranmalıdır ki, öteki öğrencilerde onu sınıfın bir üyesi olarak kabul etsin. Örneğin; öteki çocukların derslerde ona bazen yardım etmesini sağlayabilirsiniz. Sınıf etkinliklerinde ona başarabileceği sınırlı sorumluluklar verebilirsiniz.
Böylece sınıfınızda ki diğer çocuklar onu daha iyi anlayacaklar ve gelişmesine yardım etmek isteyeceklerdir.
Böylece bu çocuklarda aidiyet duygusunun gelişmesine yardım edilmiş olunacaktır.
Ø Çocuğun kişiliğini, güvenini, ilgisini sarsacak sözlerden kaçınılmalıdır. Çocuk kendi yetenekleri ölçüsünde kabul edilmeli fazlası beklenmemelidir. Okulda çocuk arkadaşlarıyla karşılaştırılmamalıdır.
Ø Olumsuz davranışlardan çok olumlu davranışların, yetersizliklerden çok yeterli oldukları alanların görülüp çocuğun bu alanlarda pekiştirilmesi uygun olacaktır. Bu çocuklarda cezadan çok ödül yönteminin kullanılması başarı isteğini arttıracaktır.
Ø Okulda ve sınıfta çocuğa yapabileceği görevler vererek,( teneffüslerde sınıfı koruma, tahta sildirme ve tebeşiri koruma vb.) bu sayede çocuğun kendine olan güvenini sağlamaya ve sorumluluk alarak yerine getirebilmesine fırsat yaratmış olacaksınız.
Ø Bu çocukların güçlük yaşadıkları alanlarda desteklendiklerinde başarılı olabileceklerini unutmayarak, sabır ve anlayışla yaklaşmaya çalışın. Bu yetersizliğin onun suçu olmadığını unutmayın.
Ø Çocuğun başarılı olabilmesi için okul aile işbirliğinin gerekliliğini gözden kaçırmayarak, aile ile işbirliği yapmaya çalışın.
Ø Hafif düzeyde yetersizliği olan çocukları aileleri yeterince tanımamakta veya bu durumu kabullenmemektedir. İşte bu nedenle aileye yönelik bir takım çalışmalar yapmak, onların çocuklarını benimsemesini, kabul etmesini, eğitimle birçok sorunun çözülebileceğine inanması çocuğun eğitimi için faydalı olacaktır.

Anne-Babalara Öneriler
Ø Her şeyden önce çocuğunuzu ondan utanç duymadan, suçlamadan, size verilmiş bir ceza olarak görmeden kabul edin. Zihinsel bazı sınırlılıklarının olmasının onun suçu olmadığını unutmayınız.
Ø Anne baba olarak çocuğunuzun zihinsel bazı sınırlılıkları olması nedeniyle birbirinizi suçlamayın, suçlu da aramayın.
Çocuğunuza nasıl yardım edebileceğiniz konusunda bilgi edinerek, yardım alın.
Ø Çocuğunuzdan onun kapasitesinin üstündeki becerileri gerçekleştirmesini beklemeyin. Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın.
Ø Çocuğunuzun gelişimi için gerekli olan ilgi, şefkat ve sabrı ondan sakınmayın, gerekli ilgi, sevgiyi ve sabrı göstererek çocuğunuzu sevip kabul ettiğinizi ona hissettirin.
Ø Bu çocuklar duygu ve düşüncelerini ifade etmekte sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu nedenle çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için ona gerekli yakınlık ve şefkati göstererek kimi zaman çocuğunuza özel zaman ayırarak onunla eğitici oyunlar oynayın.
Ø Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın. Ona yerine getirebileceği ev içi ve yakın çevre ile ilgili sorumluluklar vererek kendisine güven duymasını, sorumluluk kazanmasına yardımcı olun. Unutmayın ki siz her zaman çocuğunuzun yanında olamayabilirsiniz.
Ø Çocuğunuza acıyarak yaklaşmayın. Ona acıyarak yaklaşmanızın çocuktaki yetersizlik duygusunu pekiştirerek güvensizlik, acizlik duygularına yol açabileceğini unutmayın.
Ø Başarılı olduğu her konuda onu maddi ya da güzel sözlerle yada fiziksel temas içeren, kucaklama, saçlarını okşama vb. şekillerde ödüllendirip cesaretlendirerek çocuğun güven kazanmasına yardımcı olun.
Ø Çocuğunuza öğreteceğiniz her şeyi tekrarlara dayandırarak alışkanlık haline getirmeye çalışın. Öğreteceğiniz iş ya da konuyu parça parça tekrarlar ile öğretmeye çalışın.
Öğrettiklerinizi sık sık tekrarlayın.
Ø Çocuğunuzun sosyal, duygusal, kültürel gereksinimlerinin karşılamasını sağlayın.
Ø Çocuğunuzun kişisel temizliğine önem vererek, temizlik, tuvalet eğitimi vb. kişisel bakım ve ihtiyaçları konusunda gerekli eğitimi vererek kendi sorumluluğunu almasını sağlayınız.
Ø Çocuğunuza kendi başına giyinebilmesi, yemeğini yiyebilmesi konusunda gerekli desteği sağlayarak bu konularda kendi sorumluluğunu almasını sağlayız.
Ø Bu çocuklar arkadaş edinmekte sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu nedenle çocuğunuzun etrafınızda bulunan diğer akranları ile(akraba çocukları, komşularınızın çocukları, okul arkadaşları) çeşitli oyunlar oynayarak birlikte zaman geçirmeleri ve arkadaşlık kurarak bir arkadaş gurubuna katılabilmeleri için fırsat yaratın.
Ø Çocuğunuza toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini, nezaket ve görgü kurallarını öğreterek onu toplum içerisine sokarak sosyal deneyim edinmesine destek vererek sosyalleşmesine yardımcı olabilirsiniz.
Ø Çocuğunuzun sosyal bir varlık olarak gelişmesi için daha sık ve daha çok sosyal yaşantı edinmesini sağlayınız.
Çocuğunuza çevreyi tanıtmak amacıyla geziler düzenleyin, sinema, tiyatro gibi faaliyetler aracılığı ile sosyalleşmesine katkıda bulunun.
Ø Çocuğunuzu akademik becerilerin dışında günlük yaşamda gerekli olan telefon kullanma, bir formu doldurma, alışverişte para hesabının yapılması gibi yaşama ait beceriler edinilerek geliştirmesine fırsat hazırlayarak yardım edin.
Ø Çocuğunuzu yeterlilik düzeyine uygun yakın çevrede yapabileceği bir işe yerleştirerek bir meslek edinebilmesinin ilk adımlarını atmakla birlikte; sorumluluk edinmesi, kendine güven kazanması, bağımsızlık geliştirerek kendine yeter hale gelmesi ve üreten, kendisiyle barışık, toplumun mutlu bir ferdi olmasına da fırsat yaratmış olacaksınız.

KAYNAKÇA
1.”DSM-IV-TR Tanı Ölçütleri” Amerikan Psikiyatri Birliği
2.”Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar” Prof.Dr. Yahya ÖZSOY,
Prof.Dr. Mehmet ÖZYÜREK, Prof.Dr. Süleyman ERİPEK
3.”Özel Eğitim Hizmetleri Tanıtım El Kitabı” T.C. Milli Eğitim
Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel
Müdürlüğü
4.”Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği” Milli Eğitim Bakanlığı
5.”İlköğretim Kururları Yönetmeliği” Milli Eğitim Bakanlığı
6.”573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”
Milli Eğitim Bakanlığı