AİLE İÇİ İLETİŞİMİN KUVVETLENDİRİLMESİ VE İLETİŞİM TEKNİKLERİ

Aile içi iletişim hayatın her aşaması ve gelecek için oldukça önemlidir. Her anne baba hayatı boyunca çocuklarına en iyi imkânları sağlamak, onları en iyi koşullarda büyütmek ister. Aslında bunun için, yani çocuklara en iyi hayatı sağlamak için yapılabilecek en önemli ve en temel şey; ev içerisinde eşler arasında ve çocukla sağlıklı iletişimin hâkim olduğu bir ortam yaratmaktır. Sağlıklı iletişimin gerçekleştiği bir ortamda karşılaşılacak büyük küçük bütün sorunlar ciddi sonuçlara neden olmadan çözüme kavuşacak ve yaşam kalitesi oldukça yükselecektir.

Evde akşamları yemek yerken, televizyon izlerken ya da başka bir şeyle uğraşırken gün içerisinde yapılanların, karşılaşılanların anlatıldığı kısa ve yüzeysel konuşmalar aile fertlerinin ilişkisini güçlendirmenin aksine aralarındaki bağın zayıflamasına neden olmaktadır. Yapılan her öylesine konuşma gün içerisinde yaşanan duyguların, olaylara, insanlara karşı düşüncelerin, hislerin geçiştirilmesine, paylaşılmamasına sebep olmaktadır. Bu da bir süre sonra bireylerin onlar için önemli olan konuları konuşmamalarına ve birbirlerinden uzaklaşmalarına yol açar. Bunun sonucunda da anne, baba ya da çocuk bağ kurmak için dışarıda başkalarına yönelmeye başlarlar ve aile içi iletişim bağları zayıflayabilir.

Kişisel duyguların, fikirlerin paylaşılamadığı ya da bir karşılık görmediği, iletişim ve ilişki açısından doyuma ulaşılamayan evlerde kişilerin dışarıya yönelmesi sonucu aile bireyleri birbirlerine yabancılaşmaya başlamaktadır. Bu durum uzun vadede karşılıklı çatışmalara, üstesinden gelinmesi zor sorunlara yol açmaktadır.


Herkesin kendini rahatça ifade edebildiği, güvende hissettiği evlerde büyüyen çocuklar kendilerini güzelce ortaya koyabilen, kendilerine güvenen bireyler olarak yetişmektedirler. Bunun tam tersi bir ortamda yetişen çocuklar ise başkalarına bağımlı, fikirlerini ortaya koyamayan yetişkinler olurlar. Bu nedenle hem güçlü bağların oluşması hem de sağlıklı bireylerin yetişmesi açısından aile içi iletişimin önemi çok büyüktür.

Aile İçi İletişimi Neler Zayıflatır?

  • Kişilerin birbirini dinlememesi
  • Karşıdaki kişinin duygu ve fikirlerinin görmezden gelinmesi, onlara gereken önemin verilmemesi
  • Karşıdaki kişinin olduğu gibi kabul edilmemesi
  • Bireyleri ilgilendiren konuların yüzeysel bir şekilde konuşulup geçilmesi
  • Önceden yaşanmış olumsuz olaylara sıkı sıkıya bağlı kalınması ve dönem dönem bunların gün yüzüne çıkması
  • Sürekli eleştirel bir tavır takınılması
  • Karşı tarafın kendisini anlatmasına, ifade etmesine izin verilmemesi
  • Birlikte yapılan faaliyetlerin önemsenmemesi,
  • Yalan söylenilmesi
  • Karşı tarafı anlamaya değil, yargılamaya yönelik olunması
  • İlk adımın, fedakârlıkların hep karşı taraftan beklenilmesi
  • Sorunları konuşup çözüme kavuşturmak yerine küsülmesi, konuşulmaması
  • Yönlendirme yapılması
  • Tehdit etmek
  • Kişinin, karşı tarafın söylediklerinden çok kendi yorum ve çıkarımlarına inanması
  • Karşı tarafla dalga geçilmesi, onun küçük düşürülmesi
  • Şiddete başvurulması
  • Hakarette bulunulması
  • Karşı tarafa güvenmek yerine yoğunlukla şüpheyle yaklaşılması
  • Sorulan soruların cevaplanmaması, geçiştirilmesi
  • Emir içeren konuşmalar yapılması
  • İlişkide baskın taraf olmaya çalışılması
  • Karşı tarafı anlamaya değil suçlamaya yönelik bir tutumun sergilenmesi
  • Kendi fikirlerini kabul ettirme çabası
  • Yaşanan küçük problemlerin olduğundan büyütülmesi gibi yapılan hatalar aile içi iletişimin zayıflamasına ve aile fertlerinin birbirlerinden bir noktada kopmalarına neden olmaktadır
  • Aile İçi İletişim ve Bunu Güçlendirmenin Püf Noktaları
  • Aktif bir dinleyici olun. Bir aile bireyiniz size bir şey anlattığında onu dinlediğinizi, ona önem verdiğinizi beden dilinizle yansıtın
  • Her ne olursa olsun karşınızdaki kişiye saygı duyun.
  • Karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabul edin
  • Olaylara onun gözünden bakmaya çalışın. Empati, bütün ilişkilerin temel taşlarından biridir
  • Ailecek birlikte vakit geçirebileceğiniz etkinlikler düzenleyin. Birbirinize zaman ayırın
  • Ev içinde demokratik bir ortam oluşturun. Herkesin fikrini ortaya koyduğu ve her fikrin önemli olduğu ortam yaratın
  • Yaşanan sorunları yorum katmadan açık ve net bir şekilde ortaya koyun
  • Biri bir şey anlattığında telefon, televizyon, gazete gibi başka şeylerle uğraşmak yerine o kişiye, anlatılana odaklanın
  • Aileyi ilgilendiren durumlarda herkesin söz hakkı olmasına özen gösterin
  • Sizi rahatsız eden bir durum olduğunda susmak yerine olduğu gibi ortaya koyun
  • MUTLU ÇOCUK, MUTLU AİLE…

DÜZENLİ VE SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR

Üst Kategori: Somet  22 Ağustos 2022 tarihinde yayınlandı.

PSİKOLOG MURAT CAN ARGIN

Alınan besinlerin içerik ve oranları: Beslenirken fizyolojik besin piramidine mümkün olduğunca uymak gerekmektedir. Kalp ve beyin gibi yaşamsal organların ve kasların ana enerji kaynağı glikoz olduğu için, normal sağlıklı beslemede de, diyabetik durumda da, diğer metabolik rahatsızlıklar da besin içeriğinin % 50-60 kadarı karbonhidratlardan alınmalıdır. Başlıca karbonhidrat kaynakları; baklagiller, tahıllar, meyveler, sebzeler ve şekerli besinlerdir.

Günlük kalori gereksinimimizin % 15 kadarını da proteinlerden alınmalıdır. Protein insan vücudunda birçok yapının temel taşıdır. Sağlıklı kas iskelet yapısı ve hormonal durum için mutlaka belli oranda tüketilmelidir. Et, balık, tavuk, yumurta ve baklagiller başlıca protein kaynağıdır. Günlük kalorinin %15 kadarı da yağlarda alınmalıdır, ancak bunun içinde doymuş katı yağ oranı mümkün olduğunca az olmalıdır. Hayvansal besinler zaten bir miktar yağ içerir, ek olarak 1-2 tatlı kaşığı zeytinyağı tüketimi önerilebilir. Sıvı yağlar e vitamini ve içerdikleri Omega 3 ve 6 yağları içinde önemlidir.

Alınan kalori miktarı önemlidir: Alınan her fazla kalori, yağa dönüşerek vücutta depolanır ve birçok metabolik hastalığın oluşmasına neden olur. Alınacak kalori vücut kitle indeksi ve günlük aktiviteye göre hesaplanmalıdır. Öğünler: Öğünler uygun içerikte sık sıkı az az alınmalıdır. 3 ana öğün yerine 6 kez ufak öğün şeklinde beslenilmeli, besinler iyice çiğnenerek ve yavaş yavaş yenmelidir.

Protein ve karbonhidratlar: Her öğünde karbonhidrat ve protein dengeli olarak alınmalıdır. Yağlar: Özellikle katı doymuş yağ oranları % 7’nin altına düşürülmelidir. Hayvansal besinlerde zaten bir miktar yağ olduğu için bu besinlere ekstra yağ konulmamalıdır.

Enerji kaynağı: Enerji olarak kullanılacak kalori alımında taze meyve ve sebze tüketimine dikkat edilmelidir. Böylece vitamin ve posa alımı da sağlanmış olur. Tahıl ürünleri de belli oranda öğünlerde yer almalıdır. Hem kan şekerinin düzenlenmesi hem de doyma hissi oluşması açısından önemlidirler. Özellikle kepekli ve az rafine tahıllar tüketilmelidir.

Şeker ve tatlı tüketimi: Basit şeker ve şekerli ürünler günlük kalori içinde mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Basit şekerler hem kan şekerini hızla yükseltir, hem de fazla kalori nedeniyle şişmanlamaya neden olur.

Su ve sıvı besinler: Günlük su ve sıvı tüketimi hem sindirimin düzenli olması hem de fizyolojik olayların düzgün oluşması için önemlidir. İnsan vücudundaki bir çok biyokimyasal reaksiyon su ile gerçekleşir.

Besinleri saklama ve pişirme yöntemleri: Besin maddelerinin tazeliklerini, lezzetini korumak için saklama ve pişirme tekniklerine dikkat etmek gerekmektedir. Ayrıca uygun pişirilmeyen besinlerin vitamin ve protein değerleri de azalır.

Egzersiz: İnsan vücudunun sağlam kalması ve ideal kilo için düzenli egzersiz çok önemlidir. Özellikle yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi izotonik karakterde ve birden fazla kas grubunun çalıştığı egzersizler hem enerji harcama hem de vücudun direnç kazanması yönünden önemlidir.